Edip Yüksel (T): Tarihin en Büyük Matematiksel (!) Mucizesi
- 11 yıl önce
sistemi keşfettiği iddiasının kitap boyunca ispatlanamadığını, kimi noktasal ve keyfi tespitler dışında kitapta herhangi bir sistematiğin bulunmadığını söyledi.
Bilimsel yöntemlerde incelenen nesnenin, inceleyenden bağımsız bir şekilde ve tüm nesneyi kuşatır bir kapsamda olması gerektiğini hatırlatan Aydemir, Edip Bey'in kitabında kuramsal herhangi bir çerçeve olmadığı gibi yapılan tespitlerin de ölçütleri kitapta anılmamaktadır ve bunlar noktasal ve keyfidir, değerlendirmesinde bulundu.
Aydemir şöyle devam etti: 'Kuranı Kerimi 114 katlı bir binaya benzetirsek ilk katta yokladığınız şey neyse tüm katlarda bunu yoklamalısınız ki, bir harmoni ile karşılaştığımızda bunun olasılık olarak kayda değer bir anlamı olsun. Birinci katta pencere sayısına baktıysanız, ikinci kata çıkarken artık elinizde sadece bu ölçü olmalı ve sistem kendini son kata kadar kendisi ifade etmelidir. Yoksa birince katta pencere sayısına, ikinci katta dolap sayısına, üçüncü katta halıların et kalınlığına, dördüncü katta çamaşır makinesinin enine v.s. bakıyorsanız bu bulgularınızın olasılık olarak hiç bir değeri olmayacaktır. Çünkü bunlar arasında sizden bağımsız, zorunlu ve gerektiren bir ilgi bulunmamaktadır. Bu türden yapacağınız her tespitinizin olasılık değeri 1/19 dur. Aralarında sizden bağımsız birebir ve örten bir ilişki olmadığı için bu olasılık değerlerini çarpmak mümkün değildir.''
Dr. Edip Yüksel, 'Üzerinde 19 var' adlı kitabıyla ilgili Doç. Dr. Halis Aydemir'in giriş bölümünde yaptığı bu eleştiri ve değerlendirmesini dinleyince söz aldı ve bardak ve kaşık'tan, üç boyutlu resmi herkesin göremeyeceğinden, kendi kitabının daha çok insan tarafından 'anlaşılabileceğinden' ... v.s. söz ederek kitabında hep karşı çıktığı kelle saymaya bizatihi kendisi girişti. Aydemir'in matematiksel bir dille ifade ettiği itirazlarına herhangi bir bilimsel argümanla karşılık veremeyeceğini görünce de 'ben sizinle tartışmayacağım' diyerek daha baştan pes etti. Bunu duyan Aydemir çok şaşırdı ve ''Ben bu kitabı üç gündür gecesiyle gündüzüyle çalıştım; ben bu kitabı tartışacağım!'' dedi.
Dr. Edip Yüksel, gâh 19 sayısı ile 74 sayısını 'yanyana koyma işlemine' tabi tutup 1974 dört basamaklı sayısını elde etmekten, gâh 'Ha mim' lerin sayısının 19 'un katı çıktığını ve bunları bir şekilde kendi aralarında yine 19'un katı gelecek şekilde keyfi de olsa gruplanabildiğinden söz etti. Hatta bu grupları bir matematik profesörüne götürdüğünü onun bunları çok ilginç bulduğunu, ne anlama geldiğini kendisinin bile açıklayamadığı, bir formül geliştirdiğini v.s. ifade etti. Yanı sıra Müddessir Suresinin girişinde ebced olarak ilk iki ayetin 1974 sayısını verdiğini.. v.s. söyledi. Bu gibi noktasal tespitleri ne denli çok gösterirsem o denli göz boyarım hevesine kapılan Dr. Edip Yüksel'in bu girişimlerini aramızda moderatör olan Hayri Bey'in ''bu söylediğiniz formül ve tespitler tüm Kur'anı kapsıyor mu?'' sorusu Edip Yüksel'i can evinden vurdu. O da bu soruya 'hayır kapsamıyor' demek zorunda kaldı.
Bilimsel yöntemlerde incelenen nesnenin, inceleyenden bağımsız bir şekilde ve tüm nesneyi kuşatır bir kapsamda olması gerektiğini hatırlatan Aydemir, Edip Bey'in kitabında kuramsal herhangi bir çerçeve olmadığı gibi yapılan tespitlerin de ölçütleri kitapta anılmamaktadır ve bunlar noktasal ve keyfidir, değerlendirmesinde bulundu.
Aydemir şöyle devam etti: 'Kuranı Kerimi 114 katlı bir binaya benzetirsek ilk katta yokladığınız şey neyse tüm katlarda bunu yoklamalısınız ki, bir harmoni ile karşılaştığımızda bunun olasılık olarak kayda değer bir anlamı olsun. Birinci katta pencere sayısına baktıysanız, ikinci kata çıkarken artık elinizde sadece bu ölçü olmalı ve sistem kendini son kata kadar kendisi ifade etmelidir. Yoksa birince katta pencere sayısına, ikinci katta dolap sayısına, üçüncü katta halıların et kalınlığına, dördüncü katta çamaşır makinesinin enine v.s. bakıyorsanız bu bulgularınızın olasılık olarak hiç bir değeri olmayacaktır. Çünkü bunlar arasında sizden bağımsız, zorunlu ve gerektiren bir ilgi bulunmamaktadır. Bu türden yapacağınız her tespitinizin olasılık değeri 1/19 dur. Aralarında sizden bağımsız birebir ve örten bir ilişki olmadığı için bu olasılık değerlerini çarpmak mümkün değildir.''
Dr. Edip Yüksel, 'Üzerinde 19 var' adlı kitabıyla ilgili Doç. Dr. Halis Aydemir'in giriş bölümünde yaptığı bu eleştiri ve değerlendirmesini dinleyince söz aldı ve bardak ve kaşık'tan, üç boyutlu resmi herkesin göremeyeceğinden, kendi kitabının daha çok insan tarafından 'anlaşılabileceğinden' ... v.s. söz ederek kitabında hep karşı çıktığı kelle saymaya bizatihi kendisi girişti. Aydemir'in matematiksel bir dille ifade ettiği itirazlarına herhangi bir bilimsel argümanla karşılık veremeyeceğini görünce de 'ben sizinle tartışmayacağım' diyerek daha baştan pes etti. Bunu duyan Aydemir çok şaşırdı ve ''Ben bu kitabı üç gündür gecesiyle gündüzüyle çalıştım; ben bu kitabı tartışacağım!'' dedi.
Dr. Edip Yüksel, gâh 19 sayısı ile 74 sayısını 'yanyana koyma işlemine' tabi tutup 1974 dört basamaklı sayısını elde etmekten, gâh 'Ha mim' lerin sayısının 19 'un katı çıktığını ve bunları bir şekilde kendi aralarında yine 19'un katı gelecek şekilde keyfi de olsa gruplanabildiğinden söz etti. Hatta bu grupları bir matematik profesörüne götürdüğünü onun bunları çok ilginç bulduğunu, ne anlama geldiğini kendisinin bile açıklayamadığı, bir formül geliştirdiğini v.s. ifade etti. Yanı sıra Müddessir Suresinin girişinde ebced olarak ilk iki ayetin 1974 sayısını verdiğini.. v.s. söyledi. Bu gibi noktasal tespitleri ne denli çok gösterirsem o denli göz boyarım hevesine kapılan Dr. Edip Yüksel'in bu girişimlerini aramızda moderatör olan Hayri Bey'in ''bu söylediğiniz formül ve tespitler tüm Kur'anı kapsıyor mu?'' sorusu Edip Yüksel'i can evinden vurdu. O da bu soruya 'hayır kapsamıyor' demek zorunda kaldı.