MUTLU OYUNCAK DÜKKANI / EN SEVDİĞİM FİLM

  • 8 yıl önce
12.Bölüm “En Sevdiğim Film”
Çilli’ye göre kanadındaki birkaç tüy artık eskisi kadar parlak değildir. Işıkta, gölgede, büyüteçle göstererek ve her türlü duygu sömürüsünü yaparak Çilli Ayşe’yi bu birkaç tüye bakım yapmaya ikna eder. Krem ve birkaç yağdan oluşan bir karışım tüylere sürülecektir. Bu işlem yapılınca yağın da etkisiyle tüyler fazlaca ışıldar. Tam bu esnada okul çantası sırtında Elif içeri girer, elinde kalemliğini mikrofon gibi tutarak şarkı söylemektedir. (izlediği animasyon bir filmin şarkısı, birkaç mısra söyler ve alkış alır gibi selam verir) birden Çillinin parlayan tüylerini fark eder. Hayretle ve hayranlıkla ona yaklaşır, gözlerini kocaman açarak iyice burun buruna gelecek kadar yaklaşır ve bakar, bu esnada Çilli’nin şaşkın bakışlarını görürüz. Elif Çilli’yi sinemada izlediği animasyon filmin (şarkıda geçen) yıldızına benzetir, bu kadar parlak tüyleri olduğuna göre muhakkak ünlü bir film yıldızı olmalıdır! Bunu duyan Çilli’nin gururdan tüyleri kabarır, yüzüne bir sırıtma yayılır, tavuk lafını duyunca biraz bozulur. Ayşe onun önüne geçerek görünmesini engeller, Elif’i sinema hakkında konuşarak uzaklaştırır ve uğurlar. Elif’in çıkmasıyla Çilli şarkılar söyleyip dans ederek kendisiyle övünür, bir zamanlar ünlü olduğu günleri anar ve çıkar.
Pofu bahçede şarkı söyleyerek çamaşır asmaktadır ama büyükçe bir örtü – çarşafla baş edemez ve çarşafa dolaşır, ondan kurtulduğunda da mandal sepetine düşer ve mandallar etrafa saçılır, birkaçı da kulaklarına ve burnuna takılı kalır. Çilli’nin sesi duyulur: “ Harika! Şimdi biraz daha öfkeli görün ve ayağa kalkıp sepeti havaya at!” Pofu ne olduğunu anlayamaz. Çilli elinde eski bir kamerayla onu çekmektedir. Çilli Pofu’nun performansından memnun kalmaz ve içeri girer. Maviş kulağında kulaklık dans etmektedir, dinlediği müziği biraz duyarız, ön planda ona mır mır eşlik eden Maviş’in sesi vardır. Çilli ona alıcı gözüyle bakar, kamerayla farklı açılardan bakar, birkaç direktif vermeye çalışır ama Maviş duymaz. Çilli’nin aklına bir fikir gelir, çıkar. Robi ve Kıpır bir şarkının sözlerini hatırlamaya çalışmaktadır, Robi kendisi kafiyeli yeni bir dörtlük uydurur ve bunun daha güzel olduğunu iddia eder. Bu sırada Çilli gelir, konuşmalarını keser ve çok önemli bir haberi olduğunu söyler: Onlar çok şanslı oyuncaklardır. Çünkü ünlü sinemacı Çilli onlarla bir reklam filmi çekecektir! Konusu mu? Elbette parlak tüy şampuanı! Banyoda rahatça şarkı söylemek ve tüylerini parlatmak isteyen bir oyuncak başrolde, Kıpır ve Robi onu engellemeye çalışan figürasyonu canlandıracak.

Banyo kapısında çekim başlar, Çilli eline kağıttan yaptığı uyduruk bir megafon almıştır, yüksek sesle bağırarak komutlar verir, diğer eliyle kamerayı tutar. Kıpır ve Robi banyo kapısına vurarak güya içerdeki oyuncağı çıkarmaya çalışacaktır. “Kayıt” emriyle oyun başlar ama kapı birkaç kez vurulunca birden açılır ve banyodan Kırıkdiş neşeyle çıkıp kucaklarına atlar, hepsi kaçışmak zorunda kalır.
İkinci deneme Fistan’la olur. Çilli yüksek sesle bağırarak komutlar verir. Fistan ayna karşısında saçlarına bakar ve dönüp kameraya konuşur (hem kamera arkasını hem Çilli’nin çekimini paralel kurguda görürüz) : “Bazı oyuncaklar ışıl ışıl parlıyor, neden benim saçlarım parlamıyor, anlamıyorum!” Fistan tam havalı bir dönüş yapacakken Kırıkdiş aynalı dolabın üstünden patisini uzatır ve aynadaki yansımayla oynamaya başlar. Çilli ve Fistan çaktırmadan çıkar ve kaçarlar.

Önerilen