Araf Suresi, 153-155, 145-146, 143 Ayetlerinin Tefsiri

  • 10 yıl önce
ADNAN OKTAR: Cenab-ı Allah diyor ki Araf Suresi 153’te; ‘’Kötülük işleyip bunun ardından tövbe edenler.’’ Yaptıysa bir kötülük evet yaptım deyip itiraf edip, tövbe etsin, nur gibi Müslüman olur. Allah kabul ediyor. Bak ‘’kötülük işleyip bunun ardından tövbe edenler’’ diyor. Şeytandan Allah’a sığınırım, Araf Suresi 153, ‘’ve iman edenler hiç şüphesiz Rabbim bundan tövbeden sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir. Tamam, o zaman ne var? Her şeyi Allah yarattığına göre mesela Twitter’daki yazıları da Allah yaratıyor değil mi? Onlara cevabı da Allah yaratıyor. Hükümeti de ayakta tutan Allah’tır. ‘’Musa kabaran öfkesi, gazabı yatışınca levhaları aldı. Onlardan bir nüshasında Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve bir rahmet vardır.’’ İşte bu levhayı, inşaAllah Hz. Musa (a.s)’ın sandığında bulacağız. Bu taş üzerine yazılmış Allah’ın hükmü bölünmüş olarak bulacağız. ‘’Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve bir rahmet vardır.” İnşaAllah, Hz. Mehdi (a.s)‘da işaret ediyor. ‘’Rablerinden korkanlar için bir hidayet’’ Hz. Mehdi (a.s) demek, hidayete vesile olan demektir, inşaAllah. “Musa belirlediğimiz buluşma zamanı için kavminden 70 adam seçip ayırdı.” Şuanda da Sanhedrinliler oluşturuldu. Bakın 3 bin yıldan sonra Sanhedrin yeniden oluşturuldu yaklaşık. Bu Hz. Mehdi (a.s) çıkış alametlerinden birisi yine, 70 kişilik. Evet, bak ‘’biz ona levhalarda her şeyden bir öğüt ve her şeyin yeterli bir açıklamasını yazdık.’’ Yeterli diyor. Kuran’da böyledir. Kuran’da da Allah hepsini yaptım diyor. Hepsini anlattım, yeterli açıklamayı yaptım. İlave yapmayın, çıkarma da yapmayın diyor Allah. Ama Museviler ne yaptı? Hata yaptılar, ilaveler yaptılar, çıkarmalar yaptılar. O zaman olmaz. “Şimdi bunlara sıkıca sarıl” Tevrat’ın hükümlerine sıkıca sarıl. “Ve kavmine de emret ki en güzeli, buna sarılsınlar, Tevrat’a sarılsınlar. Onlar Tevrat’a biliyorsunuz fiilen de sarılıyorlar. Burada bir manevi sarılma diyor ama o rulo halindeki Tevrat’a da sarılıyorlar, öpüyor sarılıp. ‘’Size fasıkların yurdunu pek yakında göstereceğim.’’ Yani yerle bir olacak fasıklar diyor, Allah. Fasıklara imkan ve aman vermeyeceğim diyor Allah. ‘’Yeryüzünde haksız yere büyüklenenlere ayetlerimden engelleyeceğim.’’ Enaniyet yapanları ayetlerimden engelleyeceğim ne demek?  Allah’ı anamayacaklar, Allah’tan uzak kalacaklar, Allah sevgisini bilmeyecekler, sevgiyi bilemeyecekler, merhameti, şefkati bilemeyecekler, o acı azap içinde yaşayacaklar. ‘’Onlar her bir ayeti görseler bile ona inanmazlar, dost doğru rüşt yolunu görseler yol olarak benimsemezler, azgınlık yolunu gördüklerinde ise onu yol olarak benimserler.’’ Mesela hakikaten insanlar var, sevgiden, merhametten, arkadaştan başka hiç dinlemiyor. Hadi sokağa çıkalım bağıralım, çağıralım molotof kokteyli atalım, ortalığı yakalım dedin mi, hayatı pahasına o deliliğin içine giriyorlar. Ama şefkat, merhamet, sevgi, dostluk, arkadaşlık, kardeşlik onu hiçbir şekilde kabul etmiyor, onu boş buluyor. ‘’Bu onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onların gafil olmaları dolayısıyladır. ‘’ Allah’ın hükmüne inanmıyorlar diyor, bir de gafiller diyor Allah. Gafil ne demek? Gaflet içinde, yani beyninde bir boşluk oluşmuş, muhakeme yargısı bozulmuş. ‘’Rabbim bana göster seni göreyim dedi” diyor Cenab-ı Allah’a nazı geçtiğini düşünüyor Hz. Musa (a.s), çok şeker bir Peygamber. ‘’Allah: Beni asla göremezsin’’ diyor, şeytandan Allah’a sığınırım. ‘’Ama şu dağa bir bak eğer o yerinde karar kılabilirse sende beni görebileceksin’’ diyor. ‘’Rabbi dağa tecelli edince onu, dağı paramparça etti.’’ Dağ paramparça oldu diyor. Yani bir yıldırım tarzında bir ışık tarzında dağı üzerine geliyor. Dağda taşlar, kayalar paramparça oluyor, o vuruşla müthiş bir aydınlanma ve müthiş şiddetli bir vuruş meydana geliyor. Bu şiddetli yıldırım vuruşu karşısında Hz. Musa (a.s) bayılıp yere düşüyor. Zaten heyecanlı, Allah tecelli edecek diye bekleyince, zaten teyakkuz halinde heyecanlı birden o ışık ve gürültü dağ taş birbirine girince onu görünce bayılıyor, şoka giriyor bayılıyor. Yani baya tatlı Peygamber. Hep hayatı böyle heyecan, hep heyecan.